Yol Düşleri
Atıl bir hareketlilik hâli, ah şu yolculuklar. Gözümün önüne serilmişken çivi gibi çakılmış dağlar ve şu ince sema, yolların üzerinde genişçe süzülürken ben, camdaki yansımamla karşı karşıya gelmişim. O bana…
Atıl bir hareketlilik hâli, ah şu yolculuklar. Gözümün önüne serilmişken çivi gibi çakılmış dağlar ve şu ince sema, yolların üzerinde genişçe süzülürken ben, camdaki yansımamla karşı karşıya gelmişim. O bana…
Siz kapılarınızı ev boşmuşçasına kapatırsınız,Hayır hayır, boynuzlarınızı saplarsınız,E boynuzlu, kızıl şeytanlar gerçek değildir,Bu da kanıtıdır, gerçek değilsiniz. Siz mirasıyla yetinen bir kalabalıksınız,Mirasının gölgesinde kalan,Gerçek olan üstüne çıkmaya didinir oysaBu da…
Geçer tüm günlerim sefil bir seyr-i ziyanla. Yağdırdığın hüzünlerimi bari sen anla. De ki sapla hançerini biraz da sen kanla. Fariğ değil zira alem ölümden bunca zamanda. Öyle bir fanus…
Fezaya ait bir ruh bu,Etraftaki her meraklı gözün nesnesiAcıma ve hayranlık daha büsbütün birleşemezdi bakışlarındaBoş, yaratıma şahit her sözün kesesi Dimağa saplanan bir ok, bir soruKaçar hepsinin kısa süreli sarhoş…
Benim Binbaşı Aleksandr'ı canlandırdığım, Agatha Cristie'nin fare kapanı adlı oyununun hafifçe farklı bir yorumunu izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=mQzcTXH-e6Y
Bu blog sayfasının içerisinde denemevari yazılar paylaştığım bir yer olmasını planlıyorum. Böyle bir işe girişmemde yegane bir sebep var: dilsiz kalmaktan korkmak. Bu ilk yazımda da daha farklı bir konu…